22 Nisan 2010 Perşembe

Kısa Ve Acısız Vol.I



# Eski sevgili dramını acayip yoğun bi şekile yaşayan bi arkadaşım vardı.. Yoğunluk derecesi kelimelerle anlatılması imkansız bi haldeydi.. Mesela "Issız Adam" fenomeni(!)nin yaşandığı zamanlarda ayrıldığı sevgilisi kadraja girdiği an "Anlamağzdın anlamağğğzdıığnn.. Kaderedeğğ inanmağğzdıığn" performansına başlıyor, nakarat bitince de "Seveceimm gezeceimm, görrrsün sana neler edeceiii im" patlatıyordu.. Finali de Levent Yüksel -Med Cezir Club Remix ile yapıyordu.. (Öyle bir remix yok tabii.. Tamamen benim tanısını koyduğum bi "Fırtınam *ıttıs-ıştış* felaketim hasretim *ıttıs-ıştış-ıttıs-ıştış*" durumu)

# Eyjafjallajökull geyiği yapmak istemiyordum aslında.. Ama herkesin 7981 kere söylediği şeyi bi de benden duyun istedim: Bu nasıl bir isimdir arkadaşım?! He tamam, insan göre göre alıştı artık, çok da soruldu bu soru forumlarda/sözlüklerde vb. yerlerde ama insan baktıkça bakmıyor mu?! En kanıksadığımız anda bile "Ama pes yani nedir bu isim cidden!" cümlesi geçiyordur aklımızdan.. O kadar insanı helak etti, maddi ve manevi kayba sebep oldu, havaalanlarını pansiyona çevirdi falan ama ismi icraatlarından da çok ses getirdi bence.. Hayır yani bu konuyla ilgili konuşmak istiyorsun, "Abi şu ...(duraklar).. şu volkan ne biçim patladı di mi ya..(nasıl söylicem lan!*a kasar) hani Izlanda'daki?!(cümle biter ama gerilim sürer)" işkence gibi resmen.. Ben Eyyaf dağı diyorum, yazarken de eyjafjahjdjkhdfjsdhgdgf diyorum anlıyorlar.. Anlamazlasa da "Yok mu İzlanda'daki" diyorum.. Nasıl yazılır nasıl okunur artık öğrendim(!) ama bu konsepti tercih ediyorum..

# "Katı Meyve Sıkacağı" ifadesi biraz sallantıda bi ifade değil mi?! Maksat kıllık olsa "Sıvı halde olan bi kaç meyve sayabilir misin?!" sorusunu sordurmaz mı?! Hani kıllık olmasa dahi sorar insan.. "Ama mesela portakal suyu normal sıkılıyor, havuç daha katı o yüzden adı öyle Synt" diyen fellower çıkmaz tabii de bu soru yönelirse "Portakalın ilk hali de katı ama illa senin dediğin gibi olacaksa 'Daha Katı Meyvelerin Sıkacağı' densin o zaman" derim.. E tabii detaya inersek bir ton böyle mantıksal olarak aslında olmaması gerekn kalıplaşmış ifade buluruz ama bizim evde hiç işe yaramayan ve ağa-paşa edasıyla yer kaplayan sıkacağa kılım, bu yazı ona ithafen yazılmıştır..

# Formspring.me çok güzel bir site.. Hele benim gibi merak eden, sorgulayan, cevap arayan ve bünyesinde bu araştırmacı, neden?!ci özellikleri taşıyanlar için.. Tabii cevaplamayı seven, kendi hakkında bilgi vermek isteyen ve tanıtma-tanınma amacı güden bünyeler için de gayet kullanışlıdır ki aslında bu iki özellik de her insanın doğasında az veya çok var gibi.. Beni değinmek istediğim şey kimsenin bana o portaldan soru sormaması.. Yani "Vay neden soranım edenim yok, hüngür şakırt lanedolası sosyal çevrem *sümkürür*" modunda değilim tabii ama tek kaş havada gevşek bi "Neden kimse sormuyor lan?!" yüz ifadesi de beliriyor inbox'ı her boş görüşümde.. Geçen bi arkadaşıma formspring mevzusu açıldığında bunun sebebi sence ne olabilir diye sordum, bana "Senin cevaların da soru gibi o yüzden bence." dedi.. "O ne demek şimdi?!" diye sordum, "Sence ne demek?!" dedi.. "Tanımlasam sana sorar mıydım?! dedim.. Gülüştük..

# Geceleri gündüzlere tercih ediyorum.. Çünkü gündüz bana doğal olarak hep yapılacak işleri, gidilmesi zorunlu olan yerleri anımsatıyor.. Öğrenci psikolojisi falan da değil.. Genelde kendimi hep hava karanlıkken mutlu ve rahat hissederim.. (Hayır, yazar burda vampirizm'e övgüde bulunmuyor) Gece kusurları örter, gece yalnızlığı da kalabalığı da iyi taşır, gece zaman daha keyifli geçer, gece her zaman daha karizmatiktir ve suit up! tarzını iyice sindirmiş bir havası vardır.. Sabahları "Kavurucam sizi aşağılıklar!" mesajı verircesine parıldayan D Vitamini kaynağı, aslında çok yararlı olan Güneş, gece yerini sessiz ve derinden, cool ve sağı solu belli olmayan Ay'a bırakır.. Sanki Güneş her daim neşesi yerinde olan Aslan erkeğidir, Ay değişkenliğini kazirmasıyla süsleyen İkizler erkeği.. (Biliyorum Güneş Aslan burcunun zaten, Ay da Yengeç burcunun aslında ama o düşünceyle bakmayın örneğe.. Burç konusuna da ayrıca değinicem bayıla bayıla, burdan kendime not) Kısacası Gece hertürlü çok daha avantajlıdır Gündüz'e göre.. Aksini iddia eden olursa seve seve +'lar ve -'ler olarak hazırlanmış bir yazı yazarım, hiç üşenmem..

# Diş ağrısı kadar berbat bi fizik acı var mıdır merak ediyorum.. İlla daha beterleri vardır dersen haklısındır ama diş ağrısı da kolaylıkla "kabir azabı tandanslı fiziksel acılar Top 10"de ilk üçte yer alır rahatlıkla.. Öyle yok rakı bas, yok kolanya gök, gripin al bi şeyin kalmaz falan da değil.. Diş ağrısı resmen yaramazlık yaptıktan sonra çıkan felaketi sinsi bi gururla izleyen çocuk edasında.. Hani küçük kardeşler vardır, odana girer de en sevdiğim dediğin bi eşyanı kullanılamaz hale getirir, anne bunu fark eder ve kardeşe kızar ama kızma işlemi bittiğinde giden anneden sonra hemen pis pis sırıtır ve "Yineyapıcamkiiwohahaha" alt yazılı bakışlar atar.. Heh işte diş ağrısı da öyle bi şey.. İlacı içersin -yani anne kızar, anlık bi rahatlama gelir.. Ama ilacın tesir süresini hatılarsın -anne odadan çıkar, fark edersin ki diş yine ağrıyacak -kardeş kötücül bi ifadeyle sırıtır.. Tıpkısının aynısı bi senaryo resmen..

# Müzik dinlemek benim için başlıbaşına bir ibadet sayılabilir.. O derece sevdiğim bi "Hobileriniz neler?!" cevabıdır.. Favori gruplarım asla değişmez ama yeni isimler için asla ketum bi tavır sergilemem.. Dinlediğim hemen hemen her grubu bir anıyla, olayla, duyguyla özdeşleştiririm.. Bunu ya çok benimsediğim için yapıyorum yada kafamda özel bir yerleri olsun, biraz "ben" hale getirmek için.. Mesela Trivium bende "Zor elde edilen bir zaferden sonra gülümseme hali" olarak kodludur.. Yaptıkları müzik çoğu zaman bende bu hissi uyandırıyor çünkü.. En depresif modda olsa dahi hep bi dik durma hali sezinliyorum şarkılarında.. Gerçi Metal'in genel tavrı, duruşu bu.. Trivium'da bunu gayet iyi başarıyor bana göre.. Diğer favorilerimi de kodluyorum işte böyle.. Ya katıksız öfke oluyor, ya bağışlama hissi oluyor, ya aşk oluyor, ya terkedişler.. Bazen çok mutlu bi anımda tanıştığım ve sevdiğim bi grup hemen tarafımda "mutluluk"la etiketleniyor, bazen gamlı bir moddayken dinlediğim full enerjik grup ise " T.T " ifadesiyle yaftalanmaktan kurtulamıyor.. Bu hep olan bir durum değil, aklımda sınıflandırrayım da tertipli olsun hali de değil.. Sadece soyut görselliğin somut sesle buluşmasının yarattığı duyguyu seviyorum ve size de tavsiye ediyorum..

3 yorum:

StummScream dedi ki...

Trivium o kadar iyi In Flames ve Eluveitie epey bir zamandır en favori gruplarım.

Adsız dedi ki...

İlk önce bunca zamandır nerelerde olduğunu sormak istiyorum sevgili Syntinen :D Ayrıca her konuya değinmişsin, adamakıllı okuyup öyle yorum yapıcam, söz. Hele o Eyjafjallahedehödözıkkımzehirbilmemneblabla konusunda söyleyecek çok şeyim var. xD

Syntinen dedi ki...

@StummScream; In Flames benim de favorilerim arasındadır ama Eluveitie için bi yorum yapamayacağım çünkü adamakıllı dinlemedim henüz onları..

@Lillie; Biraz yoğun geçiyor son zamanlarda hayat, ondan pek vakit ayıramadım doğrudur ((: Yorum konusunda söz aldım, unutmam ve Eyyaf dağı hakkındaki her türlü muhabbete de açığım :D