Aşığım sana be adam..
Olmayışına aşığım, olamayışına, belki de olmayacak olmana..
Ses tonunun duyduğum başka hiç bir şeye benzememesine aşığım
Ellerinin biçimsizliğinin kusursuz oluşuna
Gözlerinin sahip olduğu ifadeye aşığım adam
Bana bakıyor olmana da gerek yok çoğu zaman
Düşüncelerinin uçsuz bucaksızlığına, sınırlarını bilmene aşığım
Ağzından her çıkan kelime yeniymiş gibi geliyor bana
Tutarsızlığına aşığım, çelişkilerine, değişkenliğine adam
Seni anlayamamanın bu kadar doyumsuz olduğunu kimse söylememişti bana
Kokuna aşığım adam, dudaklarının şekline, gülümsemene
Seninle ilgili her ayrıntı aklıma kazanıyor, ölümsüzleşiyorsun bende
Beni ağlatmana, beni kırmana, büyümeyen çocuk yanına aşığım
Elinden tutup kalbime götürmek istiyorum seni, ait olduğun yere
Senin uğruna içmeye, sensiz sarhoş olamamaya ağışım adam
Zihnimin en dolu anda bile senin adını sayıklaması çok mu şaşırtıcı
Varlığının yetmemesine, yokluğunun geçmemesine aşığım adam
Hiç bir zaman doyamayacağım sana, tamamen senin olsam da
Bunları sana mı söylüyorum, hiç bir zaman emin olamayacak oluşuna aşığım
Şüphelenmelerine, tahmin edememelerine, tahammül edememelerine
Aşığım sana be adam..
Yorgunluğun geçmese de.. Bunu sen bilsen de, bilmesen de..
p.s. Normalde bu tarz yazdığım şeyleri paylaşmıyorum Blog'da.. Ama bunu sizin de okumanızı istedim.. "Synt aşık beyler, ya dağılalım ya da üzerine gidelim ve kimmiş öğrenelim!" demeyin, ciddi manada ben bile kime yazdığımı bilmiyorum.. He veya evet.. biliyorum kime yazdığımı ama ben de o "adam" gibi bilmemezlikten gelmek istiyorum.. Böylesi işime geldiği için değil böyle olması gerektiğinden emin olduğum için..
1 yorum:
bir aşk bu kadar samimi anlatılabilirdi..'ah o adam' :))
Yorum Gönder